2017 2018 8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük yazımızda 2017 – 2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda 8. sınıflarda okutulan Moonlight ders kitabı, çalışma kitabı ve dinleme metinlerinde TOURISM ünitesinde geçen tüm kelimeleri alfabetik sıraya göre sözlük şeklinde derledik.
Aşağıda bir kısmını verdiğimiz 2017 2018 8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük dosyamızı sayfa sonundaki bağlantıdan PDF formatında indirebilir ve kullanabilirsiniz.
Ben şahsen 4 sayfa olan 2017 2018 8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük dosyasını, 2 sayfa ön tarafa, 2 sayfa arka tarafa denk gelecek şekilde 1 adet A4 sayfasına bastırıyorum ve öğrencilerime dağıtıyorum.
8. sınıf ile ilgili diğer paylaşımlarıma ulaşmak için TIKLAYINIZ.
2017 2018 8. Sınıf İngilizce 6. Ünite Sözlük dosyamız umarız ki sizler için faydalı olur.
2017 2018 8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük
A
A: bir, herhangi bir (ünsüzlerden önce)
Able to: -ebilmek
About: hakkında, yaklaşık
Abroad: yurtdışı
Accommodation: kalacak yer, konaklama
Act out: (rol) canlandırmak
Actor: erkek oyuncu
Actress: kadın oyuncu
Adjective: sıfat
Admire: hayran olmak, beğenmek
Advertisement: reklam, ilan
Aegean: Ege
Again: tekrar
Air: hava
All around: her tarafta
All: bütün, tüm, hepsi
All-inclusive: her şey dâhil
Already: zaten, çoktan
Also: aynı zamanda, ayrıca
Always: her zaman, daima
Amazing: şaşırtıcı, harika
Amusement park: lunapark
Ancient: antik, eski
And: ve
Another: başka bir, diğer bir
Answer (Fiil): cevaplamak
Answer (İsim): cevap
Any: hiç, herhangi bir
Aquarium: akvaryum
Architecture: mimarî, yapı
Around: etrafta, çevrede
Arrive: varmak, ulaşmak
Art gallery: sanat galerisi
As: gibi, olarak, kadar, iken
At: -de, -da, -e, -a
Attention: dikkat
Attract: cezp etmek, çekmek
Attraction: çekim merkezi
Attractive: çekici, cazibeli
Autumn: sonbahar
B
Ballet: bale
Balloon: balon
Battle: savaş, muharebe
Be: olmak
Beach: plaj, sahil
Beautiful: güzel
Because of: nedeniyle, yüzünden
Because: çünkü
Become: olmak
Bed and breakfast: pansiyon, yatak ve kahvaltı
Been: bulunmak
Before: önce
Below: aşağıda
Best: en iyi
Better: daha iyi
Between: arasında
Big wheel: dönme dolap
Big: büyük
Blank: boşluk
Boat: tekne
Boiling hot: hamam gibi, çok ama çok sıcak
Bone: kemik
Book: yer ayırtmak
Bored: sıkılmış
Box: kutu
Bridge: köprü
Bright: parlak
Building: bina
Bus: otobüs
Buy: satın almak
By: kenarında
Bye: hoşça kal
C (8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük)
Called: adında, denilen
Can: -ebilmek
Cannon: top (silah)
Canoeing: kano sporu
Capital city: başkent
Castle: kale
Cave: mağara
Celebrity: ünlü kişi, şöhret
Central: merkezî, ana
Centre: merkez
Century: yüzyıl
Ceremony: tören
Changing: değişme, değiştirme
Character: karakter, kişi
Check: kontrol etmek
Children: çocuklar
Chimney: baca
Chinese: Çinli, Çin’e özgü
Choice: seçenek
Choose: seçmek
Church: kilise
Circle: daire içine almak
Citadel: sığınak, iç kale
City: şehir
Civilisation: medeniyet
Class: sınıf
Clock: saat
Close: yakın
Closed: kapalı
Clothes: giysi, elbise
Cloudy: bulutlu
Coach: fayton
Coast: sahil, kıyı
Coffee: kahve
Cold: soğuk
Colour: renk
Combine: birleşmek
Come back: geri gelmek
Come over: ziyaret etmek
Come: gelmek
Comparison: karşılaştırma
Complete: tamamlamak
Complex: tesis, site
Concert: konser
Condition: durum, koşul
Correct (Fiil): düzeltmek
Correct (Sıfat): doğru
Country: ülke
Crown jewels: saray mücevherleri
Culture: kültür
D
Dance: dans etmek
Day: gün
Describe: tarif etmek, tanımlamak
Design: tasarlamak
Destination: gidilecek yer, varış yeri
Development: gelişme
Diary: günlük
Different: farklı
Dinosaur: dinozor
Do: yapmak
Dolphin: yunus
Drink: içmek
Duck: ördek
DVD player: DVD oynatıcısı
E
Eagle: kartal
Eastern: doğu
Eat: yemek
Egyptian: Mısırlı, Mısır’a özgü
Empire: imparatorluk
Endangered: tehlikede
Enjoy: hoşlanmak, zevk almak, tadını çıkarmak
Entertainment: eğlence
Etc. (et cetera): ve benzeri
European Union (EU): Avrupa Birliği
Evening: akşam
Ever: şimdiye kadar, hiç
Every: her
Everybody: herkes
Everything: her şey
Everywhere: her yer
Example: örnek
Excellent: mükemmel
Exciting: heyecan verici
Experience: görmek, tecrübe etmek
Experiment: deney
Explore: keşfetmek, dolaşmak
Express: ifade etmek
F
Face: yüz
Fairy: peri
False: yanlış
Family: aile
Famous for: ile tanınmış, ile meşhur
Famous: ünlü, meşhur
Fancy: istemek
Fantastic: harika, muhteşem
Far: uzak
Fascinating: büyüleyici
Favourite: en sevilen, gözde
Fill: doldurmak
Finally: son olarak
Find: bulmak
First: birinci, ilk olarak
Floor: zemin, yer
Foggy: sisli
For now: şimdilik
For: için
Forbidden: yasak
Forget: unutmak
Form: biçim, şekil
Formation: oluşum, biçimlenme
Fountain: çeşme, fıskiye
Freezing: dondurucu
Frequently: sık sık
Friday: Cuma
Friend: arkadaş
Friendly: arkadaş canlısı
From: -den, -dan
G
Gather round: toplanmak
Get: almak
Give: vermek
Go: gitmek
God: tanrı, ilah
Going to: -ecek, -acak
Good morning: günaydın
Good: iyi
Gorgeous: muhteşem, görkemli
Great Wall: Çin Seddi
Great: harika
Greek: Yunan
Ground: yer, zemin
Group: grup
Guard: muhafız, koruma
Guide: rehber
H
Habit: alışkanlık
Hagia Sophia: Ayasofya
Half past: buçuk
Hang down: sallanmak, sarkmak
Has: sahip olmak, yapmak, yemek
Have to: zorunda olmak
Have: sahip olmak, yapmak, yemek
Head: baş, kafa
Heaven: cennet
Here: burada, buraya, burası
Heritage: miras
Hi: merhaba
High: yüksek
Hiking: doğa yürüyüşü
His (Erkekler için): onun
Historic: tarihî
Historical: tarihî
History: tarih
Holiday: tatil
Home: ev
Horse riding: ata binme, binicilik
Hot air balloon: sıcak hava balonu
Hot: sıcak
Hotel: otel
Hour: saat
House: ev
How about: peki ya, ne dersin
How long: ne kadar süre, ne kadar uzun
How: nasıl, ne kadar
Huge: kocaman, devasa
I (8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük)
I can’t wait: sabırsızlanıyorum
I hope: umarım
Icy: buz gibi, soğuk, buzlu
Idea: fikir, düşünce
If: eğer
Imagine: hayal etmek, düşünmek
Important: önemli
Impressive: etkileyici
In fact: aslında
In: içinde, -de, -da
Incredible: inanılmaz
Information: bilgi
Inside: içeri
Interesting: ilginç, ilgi çekici
Into: içine, -e, -a
Islamic: İslamî, İslam’a ait
Island: ada
Its (Cansızlar ve Hayvanlar için): onun
J
Jacket: ceket, mont
Journey: seyahat, yolculuk
Just: sadece, henüz, tam
K
Keen on: meraklı, düşkün
King: kral
Know: bilmek
L
Ladies and gentlemen: bayanlar ve baylar
Lake: göl
Large: büyük, geniş
Last (Fiil): sürmek, devam etmek
Last (Sıfat): geçen, son
Late: geç, son
Later: daha sonra
Leading actor: başrol oyuncusu
Learn: öğrenmek
Leave: ayrılmak, çıkmak
Library: kütüphane
Like (Edat): gibi
Like (Fiil): sevmek, hoşlanmak
Like: sevmek, hoşlanmak
Lion: aslan
Listen: dinlemek
Little: az, küçük
Live: yaşamak
Local: yerel
Loggerhead turtle: caretta caretta kaplumbağası
Long: uzun
Look: bakmak, görünmek
Lose: kaybetmek
Lot: çok
Lots of: birçok, bir sürü
Love: çok sevmek
Lovely: güzel, hoş
Lucky: şanslı
Lunch: öğle yemeği
M
Magazine: dergi
Main: ana, asıl
Major: büyük, başlıca
Make: yapmak
Many: çok
Map: harita
Marvellous: fevkalade, harikulade
Match: eşleştirmek
May: -ebilmek
Me: ben, beni, bana
Meaning: anlam
Mediterranean: Akdeniz
Mild: ılıman
Model: model, manken
Modern: modern, çağdaş
Monday: Pazartesi
More: daha çok
Mosque: cami
Most: en çok, çoğu
Mount: dağ
Mountain: dağ
Mummy: mumya
Museum: müze
Must: -meli, -malı (zorunluluk)
My: benim
N
Name: isim, ad
National: millî
Natural: doğal
Nature: doğa
Near: yanında, yakında
Never: asla, hiç
Next to: yanında, bitişiğinde
Next: sonraki, gelecek
Nice: güzel, hoş
Night: gece
Noise: gürültü
Now: şimdi
Number: numara, sayı
O (8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük)
Of: -in, -den, ile ilgili
Offer: sunmak, teklif etmek
Official: resmî
Often: sık sık
Old: eski, yaşlı
On: -de, -da, -e, -a, üstünde
Once: bir kere
Online: internetten
Open: açık
Open-top bus: üstü açık otobüs
Or: veya, ya da, yoksa
Order: sıra
Original: orijinal, asıl
Other: diğer, başka
Ottoman: Osmanlı
Over: üzerinde
P
Page: sayfa
Painting: tablo
Pair: çift, ikili
Palace: saray
Palm tree: palmiye ağacı
Panoramic: panoramik, kuşbakışı
Parachuting: paraşütçülük
Paraglide: yamaç paraşütü yapmak
Parents: anne baba
Part: bölüm
Partner: eş, ortak
Pass: geçmek
Passage: metin, parça
People: insanlar, halk
Perfect: mükemmel
Performance: gösteri, icra
Persian: İranlı, Pers
Phone: telefon etmek
Photo: fotoğraf
Photograph: fotoğrafını çekmek
Phrase: ifade, tabir
Place: yer
Plan: planlamak
Play: oyun, piyes
Please: lütfen
Politician: politikacı
Popular: popüler, sevilen
Possible: mümkün
Postcard: kartpostal
Prefer: tercih etmek
Preference: tercih
Prepare: hazırlamak
Pretty: hoş, güzel
Prince: prens
Progress: ilerleme
Put on: giymek
Put: koymak
Q
Quality: nitelik, özellik
Queen: kraliçe
Question: soru
Quite: oldukça
R
Rain: yağmur yağmak
Rainforest: yağmur ormanı
Rainy: yağmurlu
Read: okumak
Really: gerçekten
Reason: neden, sebep
Recorded: kaydedilmiş
Recreate: yeniden yaratmak, canlandırmak
Region: bölge
Relaxing: dinlendirici, huzur veren
Religious: dini
Remains: kalıntılar
Republic: cumhuriyet
Resort: tatil yeri
Response: cevap
Rickshaw: tek kişi tarafından çekilen iki tekerlekli araç
Ride: gezinti, biniş
Right: haklı, doğru, istenildiği gibi, iyi
River: nehir
Rock: kaya
Roof: çatı, tepe
Royal: kraliyet
Ruin: harabe
S (8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük)
Sailing: yelkencilik
Same: aynı
Sand: kum
Sandy: kumlu, kumsal
Saturday: Cumartesi
Scarf: atkı, eşarp
School: okul
Science: fen, bilim
Sea: deniz
Seaside: deniz kenarı
See you: görüşürüz
See: görmek
Sentence: cümle
Shade: gölge, gölgelik
Share: paylaşmak
Shark: köpek balığı
Shop (Fiil): alışveriş yapmak
Shop (İsim): dükkân, mağaza
Shopping: alışveriş
Short: kısa
Side: kenar
Sight: manzara
Sightseeing: turistik yerleri gezip görme
Silence: sessizlik
Silk: ipek
Similar: benzer
Since: -den beri
Singer: şarkıcı
Sit: oturmak
Site: yer, mekân
Ski resort: kayak merkezi
Ski: kaymak, kayak yapmak
Sky: gökyüzü
Small: küçük
Smile: tebessüm etmek
Snow: kar yağmak
Snowy: karlı
So (Bağlaç): bu yüzden
Some: biraz, bazı
Something: bir şey
Sometimes: bazen, ara sıra
Sound: kulağa gelmek
South-eastern: güneydoğu
Southwest: güneybatı
Souvenir: hediyelik eşya
Spectacular: muhteşem
Spend: vakit geçirmek
Spring: ilkbahar
Square: meydan
Stalactite: sarkıt
Stalagmite: dikit
Star: yıldız
Statue: heykel
Stay: kalmak
Stick up: dikilmek, dik durmak
Stick: yapıştırmak
Still: hâlâ, yine de
Stop: durmak
Storm: fırtına
Stormy: fırtınalı
Street: cadde, sokak
Such as: gibi
Such: öyle, böyle
Summer: yaz
Sun: güneş
Sunny: güneşli
Sunrise: güneşin doğuşu
Sunshine: güneş ışığı
Sure: tabii ki, emin
Survive: hayatta kalmak
T
Take a tour: gezinti yapmak
Take photo: fotoğraf çekmek
Take up: yapmaya başlamak
Take: almak, götürmek
Talk: konuşmak
Tea: çay
Teahouse: çayevi
Temple: tapınak, ibadethane
Terrible: berbat, korkunç
Text: metin, parça
Than: -den, -mektense, -e göre
Thanks: teşekkürler
That: o, şu
That’s all: hepsi bu kadar
That’s it: bu kadar
That’s why: bu yüzden
Theatre: tiyatro
Them: onlar, onları, onlara
Then: sonra, o zaman
There are: var
There is: var
There: orada, oraya, orası
These: bunlar
Thing: şey
Things: şeyler, işler
Think: düşünmek
This: bu
Thousand: bin
Tick: işaretlemek
Ticket: bilet
Time: zaman, vakit, süre
Times: kere, kez, defa
Tired: yorgun
To me: bana göre
To: -e, -a, -mek için
Today: bugün
Too (Cümle sonunda): de, da
Too (Sıfattan önce): çok
Top: üst, zirve, en iyi
Tour: tur, gezi
Tourism: turizm
Tourist: turist
Tower: kule
Town: kasaba, şehir
Traditional: geleneksel
Travel: seyahat, gezi
Traveller: seyyah, gezgin
Trip: seyahat, yolculuk, gezi
True: doğru
Truly: gerçekten
Try: denemek
Turkey: Türkiye
Turquoise: firuze taşı
Turquoise: turkuaz (yeşilimsi mavi)
U
UK (The United Kingdom): Birleşik Krallık
Umbrella: şemsiye
Under: altında, altına
Underline: altını çizmek
Understand: anlamak
Unique: eşsiz
Unusual: olağandışı, alışılmadık
Use: kullanmak
Usually: genellikle
V
Various: çeşitli
Verb: fiil
Very: çok
View: manzara
Village: köy
Visit (Fiil): ziyaret etmek
Visit (İsim): ziyaret
Visitor: ziyaretçi
Visual: görsel
W (8. Sınıf İngilizce 7. Ünite Sözlük)
Walk around: dolaşmak
Walk: yürüyüş
Wall: duvar
Want: istemek
Warm: ılık, sıcak
Watch: izlemek
Water: su
Wax: balmumu
Weather: hava
Week: hafta
Weekend: hafta sonu
Welcome: hoş geldiniz
Well worth: ziyadesiyle değer
Well-known: tanınmış, meşhur
West: batı
Wet: ıslak, yaş
What: ne, hangi
When (Bağlaç): -dığı zaman, -dığında, iken
Where: nerede, nereye
Which: hangi
Why not? : Neden olmasın?
Why: niçin, neden
Wildlife: vahşi yaşam
Will: -ecek, -acak
Windy: rüzgarlı
Winter: kış
With: ile, birlikte, -li
Without: olmadan, -siz
Wonder: harika
Wonderful: müthiş, harika
Word: kelime
Work: çalışmak
World: dünya
Worth: değer
Would like: istemek
Would love: çok istemek
Would rather: tercih etmek
Wow: vay canına, vay be
Write: yazmak
Writer: yazar
Wrong: yanlış
Y
Yesterday: dün
Yet: henüz
Your: senin, sizin
2017 2018 8. Sınıf İngilizce dosyalarımıza ulaşmak için TIKLAYINIZ.
Bize destek olmak için; bizi Facebook, Twitter, Google+ ve Pinterest hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.